Prijevod od "ako umrem" na Turski


Kako koristiti "ako umrem" u rečenici:

Ali dok sam mislila da sam gotova, stalno sam mislila da ako umrem... onda ćeš ti ostatak života provesti misleći da sam te mrzila.
Ama her şeyin bittiğini düşündüğümde düşünmeden edemedim ölseydim hayatının geri kalanını senden nefret ettiğimi düşünerek geçirecektin.
Ja sam više bojati što ce se dogoditi s vama ako umrem.
Asıl korktuğum, ben ölürsem sana olacaklar.
Ako umrem, neće više moći da me povrijedi.
"Ama ölürsem, artık bana acı çektiremez."
Ako umrem i ne pojedete me, vratit ću se i isprašiti vas.
Ölürsem ve beni yemezseniz, geri döner, canınıza okurum!
Ako umrem ovdje, stradat ću samo ja.
Eğer burada ölürsem, bu sadece ben olurum.
Ako umrem prije buđenja, molim Gospoda da ju uzme.
Eğer uyanmadan ölürsem Tanrı'dan, ruhumu yanına alması için dua ediyorum.
Čak i ako umrem, drago mi je što smo se upoznali.
Belki öleceğim. Ama seni tanıdım ya, gam yemem artık.
Mislila sam ako umrem danas, šta bi se meni desilo... mrzovoljna djevojka... sebična djevojka?
Eğer bugün ölürsem, bana ne olacağını düşündüm... nefret edilen bir kız... bencil bir kız...
Ali me je povrijedilo i želim da znaš da ako umrem ti nećeš dobiti Joeya.
Ama bu benim duygularımı incitti ve bilmeni istiyorum, eğer ben ölürsem...... sendeJoey'ialamıyorsun.
Ako umrem, virus umire sa mnom.
Eğer ölürsem, virüs de benimle birlikte ölür.
Ako umrem od uboda, ti ćeš biti kriva.
Beni bir arı sokar da ölürsem, bu senin suçun olur.
Ako umrem, ne želim biti među strancima.
Ölürsem, bir yabancının yanında olmak istemiyorum.
Ako umrem prije buđenja molim Gospodina da uzme moju dušu.
Eğer uyanmadan ölürsem İsa'ya ruhumu alması için dua ediyorum.
Ako umrem, provest ćeš ostatak svog života objašnjavajući zašto si pucao.
Belki ölebilirim. Ve sen de mahkûmiyet hayatın boyunca, neye ateş ettiğini düşünür durursun.
Pokušat ću pisati s vremena na vrijeme i da te obavijestim... da bi znala što se sa mnom dogodilo, ako umrem i ne vratim se.
Ölüp geri dönememe ihtimaline karşılık yaşadıklarımı fırsat buldukça yazmaya çalışacağım.
Ako umrem u miru, samo sam običan pacijent.
Huzur içinde ölürsem, sadece herhangi bir hasta olacağım.
Ako umrem prvi, uradi što god ti je potrebno da preživiš.
Eğer ilk ben ölürsem, hayatta kalmak için ne yapman gerekiyorsa yap.
Stvarno se plašim da će moja mama da se preda, ako umrem ovde.
Ben burada ölürsem annemin pes edeceğinden çok korkuyorum.
Ako umrem prije nego što se probudim, molim se Gospodu da mi dušu uzme.
Uykumda ölürsem eğer Tanrım sen ruhumu kabul et.
Prije nego što odgovoriš, ako umrem, morat ćeš živjeti znajući, ne samo da si mi lagao, nego da si me i lišio posljednjeg zadovoljstva.
Cevap vermeden, ölürsem kalan tüm hayatını sadece bana yalan söylediğini bilerek yaşamakla kalmazsın beni son istediğim şeyden de yoksun bırakmış olursun.
Brate, ako umrem, moraš mi obećati da ćeš nastaviti potragu.
Kardeşim, ölürsem bu sefere devam edeceğine söz ver.
Ako umrem, čuvari će poslati podatke sa kutija.
Ben ölürsem, gardiyanlar kutuları ortaya çıkartır.
Zato sto znas da, ako umrem, nikada se nećes vratiti svojoj ćerki.
Ayrıca biliyorsun ki ben ölürsem kızını asla geri alamazsın.
Ako umrem, moji ljudi će popizditi i sredit će te.
Ölürsem bir sürü kişi çok üzülür ve gelip seni bulurlar.
Ako umrem, postoji velika šansa da se više necu probuditi.
Eğer ölürsem bir daha uyanmama ihtimalim var.
Ako umrem od tvoje ruke, ti i Maisey nećete nikad biti sigurne.
Ölümüm senin elinden olursa, Maisey'le asla güvende olamayacaksınız.
Dakle, ako umrem ovdje, to će biti isto kao da si me sama ubila.
Yani burada ölürsem, bu beni öldürmenle aynı şey olacak.
A ako umrem, aktivirati će se moj osobni protokol puštanja u javnost.
Eğer ben ölürsem, bu bilginin yayılması için hazırladığım protokol devreye girer.
Ako umrem u ratu, je l'll morati živjeti s tim "
Eğer savaşta ölürsem acısını o çeker." diye düşündüm.
O, moj Bože, ako umrem veceras, to ce biti poslednja stvar koje ce se secati.
Aman Tanrım, eğer bu gece ölürsem ona söylediğim son sözler bunlar olacak.
Ako umrem, umrijet ću napušen, i nasmijan, u svom krevetu.
Olur da ölürsem yatağımda, kafam güzelken ve yüzümde bir gülümsemeyle öleceğim.
Ako umrem danas, on će me vjerojatno naslijediti.
Ben bugün ölürsem benim yerime geçecek muhtemelen.
Ako umrem ostvarujući to, prihvaćam takvu sudbinu.
Ve bunu yaparken hayatımı kaybedersem, huzur içinde giderim.
Nešto u vezi tretmana Ruke je učinilo da, ako umrem, mogu se vratiti.
Ölürsem geri geleyim diye, El'in uyguladığı tedavi yüzünden.
Ako umrem, onda nikada nećete biti stvoren.
Ben ölürsem sen de hiç var olmazsın.
0.96431088447571s

Preuzmite aplikaciju Igre Riječi besplatno!

Povežite slova, otkrijte riječi i izazovite svoj um na svakoj novoj razini. Spremni za avanturu?